SİNAN KARABACILI-DİDİM OKENOS DALIŞ MERKEZİ
Umut Kaşan’la Vitrinde bu hafta, alternatif turizm, sualtı turizmi ve genel olarak turizm sektörüne dair tüm sorularıma cevap veren Didim Okenos Dalış Merkezi Kurucu işletmeci Dalış Eğitmeni Sinan Karabacılı ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
OKENOS Dalış Merkezi Kurucu işletmeci Dalış Eğitmeni Sinan Karabacılı ile Alternatif Turizm, Sualtı Turizmi ve turizm sektörüne dair konuştuk. Okenos’un dünya çapında bilinen bir merkez olduğunu kay- deden Karabacılı, “Bu sene 22. yıllımızda Aydın ilinin en eski faal dalış merkeziyiz. İngiltere’de Almanya’da gazete ve dergilere konu olduk” dedi. Dalış turizminin güvenli olduğunu kaydeden Karabacılı, Didim’de sualtı milli parkı yapılması gerektiğini de kaydetti. İşte o keyifli sohbetten kesitler…
Didim’de faaliyet gösteren ve Dünya çapında bilinen Okenos Dalış Merkezi’nin kurucusu, dalış eğitmeni Sinan Karabacılı, dalış sporunun gerekli önlemler alındığında çok güvenli sporlardan biri olduğunu kaydetti. Karabacılı, hem Sub – Yoga hem de Scuba Diving hakkında bilinmeyenleri anlattı.
DALIŞ DÜNYADAKİ EN GÜVENLİ SPORLARDAN BİRİ !
- Sinan Hocam merhaba, Sizi plaja görenler “Aa bak dalgıç diyorlar” öncelikle siz kendi işletmenizi, işinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
‘Okenos’ tam anlamıyla bir ekip ortamı ve aynı zamanda samimi ve profesyonel çalışanlardan oluşan okul gibi bir dalış merkezidir. Bize dalış deneyimini yaşamaya gelen kişiler de genellikle müşteri profilinden öteye geçerek yeni arkadaşlarımız olma potansiyeline sahip bireyler oluyorlar, zira ilk kez gelen kişi ile dalış sonrasında dalış merkezimizden ayrılan kişi bizden giderken aynı profili, aynı modu ve hatta aynı bakışı sergilemiyor. Yüzünde kocaman bir gülümseme, rahatlamış halde, mutlulukla, özlemle bizlere veda ediyorlar. Bu da zaten bizlerin en büyük kazancı!
Dalış aktivitesi dalış öncesi brifing ve dalış süresi olmak üzere toplamda bir saat kadar sürüyor. Bu zaman dilimi içerisinde öncelikle kişiye gerekli ekipman kullanımı ve su altında nasıl iletişim kuracağımıza ilişkin bilgilendirme sunuyor, sonrasında hem eğlenmek hem de rahatlamak üzere birlikte su altı yolculuğumuza başlıyoruz.
- Okenos Dalış Merkezi Didim’de kaç yılında başladı? Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Sinan Karabacılı kimdir?
“Okenos Dalış Merkezi” 1999 yılında İzmir Karaburun’da başladı. 2001 yıllında son 22 yılımızı geçirdiğimiz, Didim 3 Koydayız. Didim’in bu plajı 3.Koy’yu hiç planda olmayan bir Didim ziyaretinde çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın, o günlerde bize çevreyi dolaştırarak, bize Didim’i anlatıyordu, burası da 3 Koy diyerek, bizi plajı koyu tepeden görebileceğimiz bir noktaya getirdi. O günlerde daha marina yolu yok. Ege Caddesi daha bomboş, Menderes Bulvarı da tek şeritli gidiş geliş. Bugünkü marinanın orada denize uzanan bir yarım adacık ve ucunda kayalıkları görünen muazzam bir resif. İlk görüşte aşktı hissettiğim. Burada kalalım dedim. Neyi nasıl yaparız? Burada Dalış Turizmi olur mu? Yeterli turist ya da potensiyel var mı? Hiç düşünmedik. Böyle bir koydaysan her şeyi yapabilirsin diye düşündük. Başlarda herkes en yakınımızdan en kıdemli yerel yöneticiye, en eski işletme sahibinden en büyük tur operatörüne kadar herkes burada dalış da dalış turizmi de olmaz dedi. Biz de turizm mektepli iki ortak, henüz 30’ların başında kolları sıvadık ve çalıştık.
AYDIN İLİNİN EN ESKİ FAAL DALIŞ MERKEZİYİZ
Bu sene 22. yıllımızda Aydın ilinin en eski faal dalış merkeziyiz. İngiltere’de Almanya’da gazete ve dergilere konu olduk. O zaman sosyal medya yok, basılı medyadan bahsediyorum. 2018 yılında Forbes dergisinde 2019 yılında Dünya’da dalınabilecek en güvenli 10 Dalış Merkezinin arasında gösterildik. Yıllar içinde Şili’den dalıcılar Fransa’dan televizyon ekibi geldi bizi buldu. Anlatmayla bitiremeyeceğim kadar çok öğrenci / Scuba Diver yetiştirdik, dalış profesyoneli eğittik. Eminim bu yazıyı okuyarak ilk defa bizden haberdar olan Didimliler ve Didim dışından kişiler olacaktır. Onlara önerim yaz bitmeden bizimle temasa geçin ve ilk fırsatta sualtını keşfedin. Cevaplaması en zor soru da Sinan nasıl biri. ( gülümsüyor) Böyle biri işte “Didim sever, Doğa sever, hayvan balık ağaç bitki börtü böcek sever 3.Koy ve de kahve sevdalısı.”
- Sinan Hocam Alternatif Turizm yapmanın zorlukları nelerdir?
Doğrusunu isterseniz Didim’de alternatif turizm yapmak hiç de zor değil Umut Hanım. Düşünün Didim iki büyük Milli Park arasında ( Bafa Gölü Milli Parkı ve Güzelçamlı Milli Parkı) dört ören yerine sahip ( Apollon-Miletos -Priene ve Herakleia) 52km sahil şeridi Güneyinde Milas Havalimanı Kuzeyinde İzmir Havalimanı. Alternatif turizm içim gereken her imkâna sahip tek yapmamız gereken tasarlamak, arz etmek ve doğru pazarlama.
HERŞEY DAHİL SİSTEMDEN KURTULMAK GEREK VE TURİZMİN DENİZ, KUM, GÜNEŞTEN İBARET OLMADIĞINI KAVRAMAK GEREK!
Şehrimizi şu her şey dâhil sistemden, otel, güneş, kum, denizden ibaret olmadığını kavramak gerek. Turizm sezonu kısala kısala 70 güne sıkıştırıldı. Topyekûn bir silkinip bu süreyi en az 300 güne çıkarmalıyız. Dalış bir alternatif turizm hareketidir. Yelken, atçılık, kampçılık spor, futbol kampları, dağcılık, kuş gözlemciliği, sportif balık turu, kültür turizmi, fotoğrafçılık güzel sanatlar gibi bunlar bir çırpıda aklıma gelen Alternatif Turizm hareketleri. Ama biz ilçe olarak charter uçuşlara ve otellin açılıp kapandığı tarih aralıklarına kitlenip kalmışız. Hâlbuki bu şehirde 8 ay yaz yaşanıyor. Turizm şehri yerine bir inşaat emlak şehri olduk. Çıkarın bu değerleri Didim’den kim gelir, ev alır Didim’den. Onun için hep beraber tüm bu değerleri yaşatmalıyız ki biz de yaşayalım bizden sonraki nesil de yaşasın.
- Eğitimlerini verdiğiniz ve deneme dalışları ile su altını yaptırdığınız Scuba Diving zor ve tehlikeli bir spor mudur? Kaç yaşında başlanır? Nasıl profesyonel dalıcı olunur?
Bize dalış yapmaya gelirken maruz kaldığınız trafik daha tehlikelidir. Dalışta kurallara uyduğunuz sürece size kimse gelip de çarpmaz önüne atlamaz ya da kırmızıda geçmez. Ben 30 yıldır dalıyorum ve iddia ediyorum ki kuralara uyduğunuz sürece Dünya’daki en güvenli sporlardan birisidir. Dalışa başlama yaşı Dünya’da 10 Türkiye’de 14. 14 yaşına gelmiş herkes deneme dalışına katılabilir ya da dalış eğitimi alıp sertifikalı lisanslı dalıcı olabilir. Tabii 18 yaş altı dalıcılar için aileden aldığımız bir onay belgesi var. Lisanslı dalıcı olabilmek için sektörde sertifikasını alabileceğiniz SSI, PADI, CMAS ve ulusal TSSF gibi büyük dalış organizasyonları var. Biz de tüm bu organizasyonların eğitimlerini vermekteyiz.
Hatta Türkiye’nin ilk sertifika ve eğitim veren Engelli Dalış Merkezidir Okenos Dalış Merkezi. Engelli Eğitmeni yetiştiricisiyiz. Geçmiş yıllarda Didim Engelliler Derneği ile Avrupa’nın en büyük engelli festivalini gerçekleştirdik. Scuba Diving isteyen herkesin yapabileceği güvenli bir spordur. Doğru eğitmen ve doğru ekipman ile çok keyifli bir hobiniz olur. Buradan okuyucularımıza şunu da söylemeliyim. Lütfen organizasyonun peşine düşmeyin. Çünkü sizi dalıcı yapacak olan bu isimler değil bu isimlerin eğitimini veren eğitmen ve dalış merkezleridir. Onun için ‘Ben PADI/SSI istiyorum kaç para? Yerine eğitmen kim? Kaç öğrenci mevzun etmiş? Dalış merkezi kaç yıldır hizmet veriyor? Gibi daha önemli soruları sorun. Hangi organizasyondan eğitim almak istediğinize ise sonra karar verin ve öncesinde mutlaka bir deneme dalışı yapın sonra eğitime geçin. Böylece hem siz kendinizi ve bu sporu denemiş olursunuz hem de eğitmen ve dalış merkezi hakkında bilgi sahibi olursunuz.
- Didim’i su altı turizmi açısından nasıl değerlendirirsiniz?
Didim’in sualtı habitatı canlı bakımından çok zengindir. İşte tamda bu Didim’in, sualtının en büyük düşmanıdır. Kaçak avcılık, kontrolsüz avcılık yüzünden çok zengin olan sualtımız balık ve canlı fukarası yapıyor. Mesela Didim için deniz patlıcanı ve denizkestanesi toplayıcılığı izni verildi. O günlerde yüzlerce tekne geldi ve sonrasında bu canlıların tonlarcası kısa bir zamanda habitattan çekildi. Deniz suyunun kimyası dengesi bozuldu. Belki yukardan bakınca belli olmuyor ama biz aşağıda mevcut tüm zararı görüyoruz. Bu gibi avcılıklara izin verilmezse ve belli bölgeler Sualtı parkı ilan edilir korumaya alınırsa Didim sualtı da suyun üstü kadar keyif ve zenginliğe sahip olacaktır. Tabii bu senin benim yapabileceğimiz bir şey değil. Yerel yönetim, kaymakamlık ve hatta tüm STK’lar birlikte işbirliği ile çalışırsa olur.
- Sinan Hocam peki size göre Su Altı Dalış Turizmi açısından ülkemiz nasıldır?
ŞİMDİLİK HERKES GÜNÜ KURTARIYOR !
Türkiye Sualtı Turizmi de Didim ile ilgili söylediklerimin makro halidir. Dalış Turizmi için gerekli olan tüm doğa koşullarının hepsine sahibiz. Ancak yeterince doğru kullanamıyoruz ve ülkemizi pazarlayamıyoruz. Avrupa ana karasının 3 saatlik uçuş mesafesinde sıcak sulara sahipken, Hırvatistan bizden kat be kat daha uzun süre dalış sezonuna sahip ve daha fazla dalıcıya ev sahipliği yapıyor.
Yapılması gereken sezonu ve tarifeli uçuşları 90 günden daha fazla güne uzatmak. Bu vesile ile oteller açık olacaktır. Uçuş ve konaklama imkânı sağlanırsa bizim gibi tedarikçi ve hizmet sektörü hakkında uzun uzun konuşabiliriz. Şimdilik herkes sadece günü kurtarıyor.
- Hocam röportaj için araştırma yaparken okuduğum haberlerden yola çıkarak yıllar önce Didim’de su altı turizmini canlandırmak için suni bir batık yaratıldığını öğrendim. Neden daha sonrasına, Didim’deki bu batığa dair bir haber ve görüntü bulmakta zorlandım? Batık projesi Didim’de karşılığını buldu mu?
Maalesef hayır. Didim batık projesi, Dönemim Turizm Derneği başkanı günümüz belediye başkanı Deniz Atabay’ın büyük çaba ve emekleriyle gerçekleşti. Didim Turizm Derneği başkanlık dönemlerinde Deniz Abi, biz o zamanlar öyle hitap ederdik kendisine ona ve bize kalsa ulaşılması daha kolay ve güvenli bir derinliğe batırırdık batığı. Ama karar verici kocaman bir heyet vardı ve sualtında habitat oluşturmaya en uygun derinlik ve konum seçildi. Batık her dalgıcın inemeyeceği sadece ileri seviye ve uzman dalıcıların inebileceği, akıntısı bol derin bir noktada. İşte bu yüzdendir ki maalesef dalış turizmine pek uygun olmayan bir batık oldu. Dalış Turizmi için yapılan batıklar son derece güvenli ve kolay derinliklere batırılır ki her seviye ve tecrübedeki dalgıç güvenli dalış yapabilsin.
GELİN HEP BERABER DİDİM’DE SAVAŞ KARŞITI EŞŞİZ BİR SUALTI PARKI OLUŞTURALIM.
SAVAŞMAYALIM DALALIM ADINDA BİR PARKIMIZ NEDEN OLMASIN?
Ben bu sohbetimizi fırsat bilerek buradan tüm yerel yöneticilere seslenmek isterim. Gelin hep beraber bir sualtı parkı oluşturalım. Bu park her türlü avcılığa ve tekne trafiğine kapalı olsun. Aydın Büyükşehir’in elinde bulunan Suni Resif Projeleri için olan beton kalıplardan alalım, Didim’de beton inşaat işi yapan da çok. Onlar da bir el verirlerse bu betonları döker sualtına, balık yuvası yaparız harika olur. Ben bizzat Okenos Diving olarak yurt içi ve yurtdışından sualtı biyologları getirir ve bu özel sualtı parkında yaşam başlatıp, popülasyonun canlanması için gereken tüm çalışmaları yapar ve yürütürüm. Hatta Didim bir barış kentidir ve her 1 Eylül geleneksel Barış Şenlikleri yapılır. Biz de tıpkı Kaş‘ta olduğu gibi bir tank batıralım yada bir top bataryası. Didim’de savaş karşıtı eşsiz bir sualtı parkımız olsun. Karadenizdaş komşularımız Ukraynalı Rus yerleşimciler de var şehrimizde artık, bu projeye onları da dâhil edelim. Savaşmayalım Dalalım adında bir sualtı parkımız neden olmasın?
- Üç tarafımız denizlerle çevrili, fakat sahil beldelerimizde sık sık boğulma vakaları ile karşılaşıyoruz ve maalesef çoğu kayıp, kendi yerlimiz ya da gelen yerli turist. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Çözüm öneriniz var mı?
DİDİM’DE YIL BOYU HER YAŞ GRUBUNA YÜZME EĞİTİMİ VERİLMELİDİR !
Öncelikle Didim’deki vakaların sebebi diğer denizlerde olduğu gibi akıntı, gel git, girdap ani derinlik, yüksek dalgalar değil. Didim son derece sakin ve öngörülebilir bir denize sahip. Bizdeki boğulma vakalarının sebebi ağırlıklı olarak yüzme bilmemek ya da yeterince iyi yüzücü olmamak. Bunun da çözümü daha fazla cankurtaran kulesi ya da cankurtaran teknesi koymak da değil. Onların da işi boğulmaya müdahale etmek, biz asıl hiç boğulma vakası yaşanmamasına çözüm bulmalıyız. Daha fazla uyarıcı yazı ve tabela ile uyarmalıyız. Boş kalan billboardlara da benzer yazı ve uyarılar ve en önemli atılım olarak eğitim, kapalı yüzme havuzu. Tam ya da yarı olimpik hiç fark etmez. Kapalı havuzda, yıl boyu her yaş grubuna yüzme eğitimi verilmelidir. Didimliye yüzme bilinci aşılanmalıdır. Yüzlerce binlerce cankurtaran kulesi de dikseniz yine de vakaları durduramazsınız. Bilinç ve eğitim illaki gerekli. Bu sebepten Didim’de ilk yüzme okulunu da biz başlattık vaktiyle. D’marin ve Elegance Hotel o dönem bize geçici olarak havuzlarını kullanmamıza izin verdi. Ancak yoğun talep ve kısa yaz sezonu yüzünden açık havuzlar bu talebi karşılayamadı. Kapalı havuz imkânımız da olmadığı için biz de bu hizmetimizi sadece iki yaz dönemi yapabildik.
- Su Altı Dalış Turizmine daha çok yerli turist mi yabancı turist mi ilgi duyuyor?
Açıkçası biraz göreceli bir durum. Dönem dönem ve turizmin Dünya ve Türkiye genelindeki dağılımına göre ilgi duyan müşteri profili de oldukça değişkenlik gösterebiliyor. Her ne kadar bu tip faktörler esas sonucu etkiliyor olsa da genel olarak yabancı turistin yerli turiste göre, en azından günümüz hayat standartları göz önünde tutulduğunda, bu tür spor ve eğlence aktivitelerine zaman ve imkân ayırmasının biraz daha kolay gibi göründüğünü söyleyebilirim.
Bu noktada, bireyin ilgi alanlarının ne olduğu da önem taşıyor elbette. Siz eğer bir tatilden yemeyi içmeyi ve plajda yatmayı anlıyorsanız nerede olursanız olun herhangi bir aktivite ile ilgilenmiyorsunuz. Ancak, kişi, boş zamanımı nasıl daha iyi değerlendirebilirim? Bu tatilde ne gibi yeni deneyimler kazanabilirim? Diye kendine sorduğunda adres bizim gibi, Okenos gibi spor ve eğitim merkezlerine çıkabiliyor.
- Sinan Hocam Dalış Eğitmenliği gençler için nasıl bir meslektir? Kendine henüz mesleki bir vizyon oluşturamamış gençlerimize ve ailelerine mesleğinizi tavsiye eder misiniz?
BU MESLEĞİ GENÇLER İÇİN TAVSİYE EDERİM !
Kesinlikle evet. Günümüzde bir yerden bir yere gitmenin bu derece kolay ve alternatif seçeneklerle dolu olduğu bir Dünya’da ve üstelik yabancı dil eğitiminin artık ücretsiz sosyal medya alanlarından bile gerçekleştirilebildiğini düşünürsek gerçek anlamda, ilgi duyan ve bu yolda ilerlemek isteyen gençlerimizin de yolunun da açık olacağına samimiyetle inanıyorum.
Gezmeyi, öğrenmeyi, yeni insanlarla ve yeni kültürler tanımayı, insan ilişkilerinde başarılı olmayı ve vizyonunu genişletmeyi hedefleyen her genç veya yetişkin birey için değerlendirilmeye değer bir meslektir. Elbette kişinin su ve doğa ile olan ilişkisi ve bu ortamlara olan yatkınlığı da tartışılmaz önemli. Bu konuda kafalarında soru işaretleri olan herkes bu ve benzeri konularda telefonla arayıp bana sorular soran çok kişi oluyor. Onlara her zaman tavsiyem gelip öncelikle bizimle bir keşif dalışı yapmaları. “Bizimle” diyorum çünkü burada önemli olanın dalış merkezinden ziyade onu yapılandıran eğitmenler olduğuna inanıyorum. Bu tür aktivitelerde, özellikle de yaşanan deneyime ilişkin önemli bir karar alınacak ve geleceğe dair önemli bir adım atılacaksa, kişinin deneyimini belirleyecek olan en önemli faktör bu deneyimi kiminle paylaştığıdır. Eğitmeninizin kim olduğu öğrenmeye niyet ettiğiniz her konuda sizin bakış açınızı şekillendirecek olan ilk yapıtaşıdır.
- Sub- Yoga dersleri de verdiğinizi gördüm. Çok etkileyici. Hocam Sub Yoga nedir? Sub Yoga’ya başlamak için ne gereklidir?
SUP Yoga için kısaca Doğada zihinsel ve bedensel gelişimdir diyebiliriz. SUP Yoga, birbirinden farklı iki disiplin olan Stand Up Paddle Surf ile Yoga çalışmalarının birlikte uygulanmasından doğan ve su yüzeyinde çok daha verimli ve etkin bir denge işleyişi kazandıran bir tekniktir. İlk kez Florida’da uygulanmaya başlanan SUP Yoga, fiziksel ve zihinsel gelişimde olağanüstü faydalar sağlayan bir aktivite olmasının yanı sıra doğada keyifli ve kaliteli zaman geçirmeniz için fırsat sunar.
SUP Yoga dersleri, Yoga disiplini çerçevesinde yer alan asana (duruş), pranayama (nefes çalışması), mudra (el hareketleri) ve meditasyon (içsel gözlem) gibi pratiklerin herhangi bir Paddle Surf tahtası üzerinde uygulanabilmesini hedefler.
Şayet yoga konusunda hiçbir deneyiminiz yoksa birinci seviye veya başlangıç seviyesi olarak tanımlayabileceğimiz ilk etap çalışmalarında su yüzeyinde denge, kasların verimli şekilde çalıştırılması ve aynı zamanda odaklanma kabiliyetinde gelişim hedeflenmektedir.
Yoga disiplinin bireye kazandırdığı temel faydaların yanı sıra Paddle Surf tahtası üzerinde bu çalışmaları gerçekleştiriyor olmak; Denge ve konsantrasyon kapasitesinin geliştirilmesi, kasların ve kemiklerin güçlenmesi, zihinsel rahatlık ve iç huzuru deneyimi sayesinde şifa potansiyelinin gelişimi ile doğa ile doğrudan kurulan iletişim ve onun dengesine katılım, su yüzeyinde vücudun sabit durmasını ve dolayısıyla yoga pratiklerinin geliştirilmesi ve kusursuz hale getirilmesi için gerekli adımları atılması gibi kişilerde eşşiz bir gelişim sunacaktır:
Şayet kendini geliştirme yolunda ilerleyen bir yogiyseniz su üzerinde denge kontrolünün çok daha zor ve çok daha verimli çalışmalar gerektirdiğini keşfedeceksiniz. Ve her ne kadar sırılsıklam ilerleyecek de olsanız bir gün mutlaka çalışmalarınızın karşılığını alacağınızdan emin olabilirsiniz.
Röportaj / Umut Kaşan “Okenos Dalış Merkezi Kurucu işletmeci Dalış Eğitmeni Sinan Karabacılı”
Haberi Hürriyet Ege’de Umut Kaşan’la Vitrin‘de Okumak İçin