Medya diyeti yapmazsanız sonu ya haber yanığı ya haber yarığı!
Gün geçmiyor ki ekolojik, ekonomik, politik ve hatta teknolojik bile bir sevimsizlik yaşamayalım. ‘Bu ne yahu! Yeter artık! Ben artık haber okumak ve görmek bilmek istemiyorum’ demeyelim.
Yapay Zeka’nın üfleye üfleye girdiği hayatımızda sadece ülkemizde de değil tüm Dünya’da giderek kaybolan insani değerler ki bu durum da tam olarak öyle olsun istendiği için öyle! Zira robotlar insanlaşırken, insanların robotlaştığı, duygusuzlaştığı ve çok daha acımasızlaştığı gerçeğinden yola çıkarak ki bu da öyle olsun istendiği için öyledir.
Bir haberci olarak çok açıkça ifade ediyorum ki eğer haber tüketiminizi, bilgi akışınızı kontrol edemez ya da sınırlandırmazsanız sıkı bir haber / medya diyeti yapmazsanız sonrasında yaşayacağınız haberlerden kaçma hali, son derece insanidir ve hiç de yalnız değilsiniz. Bu durum da öyle olsun istendiği için öyle zaten. Düzenli olarak üçüncü sayfa haberlerine mahkum edilmek, her platformun kendi algoritmik batağına saplanmak ve o bataklıkta suni gündem rüzgarında debelenip durmamızı istiyorlar ki bizler de o ekranı kaydırdıkça batıyoruz.
Reuters Enstitüsü’nün son Dijital Haber Raporu’na göre Türkiye’de 2017 yılında %57 olan aktif olarak haberlerden kaçınma eğilimi, 2025 raporunda %61’e ulaşmış. Bakın bu kocaman bir yarıktır! Bu durum da başka bir dijital sansürdür. Evet. Haberler üstünüze üstünüze geldiği için siz de giderek haber takip etmekten uzaklaşıyorsanız hiç de yalnız değilsiniz. Maalesef ki tam olarak bunu yapmanızı bekliyorlar. Sizi hiç ilgilendirmeyen durum ve olaylarla sizi karşı karşıya getirip, gerçek haberlerden kaçmanız bekleniyor. Tam da bu yüzden etkili medya diyetleri yapmalı ya da geçek gazeteler klasik ve etik habercilik ekonomik dengesini yeniden kurup, bir yolunu bulup yeniden hayata geçirilmeli.
Bir diğer taraftan kimse haberden de kaçmıyor, işin aslında kaçındığımız şeyler üç aşağı beş yukarı aynı. Tiksinti ya da hayranlık uyandıran, anlamsız şaşkınlık ya da sebepsiz mutluluk yaratan türlü varyasyonlar, çoğunlukla aynı şeyler ve hiç biri haber değil. Her toplumda her kültürde sosyopatlar psikopatlar ve katiller yani gazetelerin 3. sayfa haberini dolduran tüm olumsuz ve ilginç haberler tarihin her döneminde olmuştur, yaşanmıştır. Haber değeri yüklenmeden, paylaşılmış durumlar doğrudan ya da dolaylı aktarımlar zaten haber de değildir. Hoş öyle bir haldeyiz ki haber vermekten paylaşmaktan kimse haber alamaz sindiremez hale geldi.
Oysa haber her durumda hala çekiciliğini koruyor. Hatta durum öyle ki işte haber değeri taşımayan durumların olayların ya da aktarımların bizim karşımıza haber gibi çıkmasından, rahatsız olup insani bir tavırla kendimizi koruma refleksi geliştiriyor ve haberden kaçınıyoruz. Bu kararda da özgür irademiz de devredeymiş gibi ama değil. Zaten de bu durum da sansür değilmiş gibi!
Sosyal çürüme de bilgiden ve haberden sapmayı besledi. Gerçek bilgi akışlarının olmaması da sosyal çürümeyi besledi. Maalesef mevcut medya ya da sosyal medya ekosisteminde, acımasız politik kararların gölgesinde atık haberlere erişimi sağlamak, gerçek bilgi akışı geliştirmek çok zor. Tam da bu yüzden sosyal medya diyeti gibi artık haber diyetini konuşmanın vakti gelmiştir.
Doğrusunu yazanların, gerçek haberlerden bahsedenlerin cezalandırıldığı, neyin sahte neyin gerçek olduğunu bilmediğimiz tamamen robotların ve algoritmanın hakim olduğu bir batağa saplandık ve bu durum öyle bir hale geldi ki sanki cipsle ya da çekirdekle beslenmek gibi. Günümüzde sosyal medya haberleri GDO’lu sağlıksız atıştırmalıklar haline geldi. Yedikçe daha çok istiyor tüketiyorsunuz. Doyurmuyor bilakis hasta bile ediyor ama bir yandan da çoktan istediği bağımlığı yaratmış. Eliniz istemeden yine o posta hikayeye ya da videoya tıklıyor.
Elbette bu günceli tamamen reddetmiyorum. İnternetin bilgiye erişim konusunda getirdiği hız, yenilenen rekabet piyasası, iletişimde çok da büyük avantajlar ve farklı bilgi akışları da sağladı ama bir diğer taraftan da artık yapay zekanın hayatımıza doğrudan ya da dolaylı katılımı ile bu avantajın kaybolduğu hatta yönetmesi imkansız bir hale geldiği de artık çok ortada. İlk yapay zekaları insanlar bizler eğittik ve maliyetliydi. Artık yapay zekayı başka bir yapay zeka eğitiyor çünkü daha az maliyetli. Bazen öylesine göz ucuyla baktığın, okuduğun bir paylaşım bir haber gerçek bir bubi tuzağından farksız olabiliyor ve farkında bile olmadan bizi değiştiriyor. Duygu düşünce ve davranışlarımızı başkalaştırıyor. Eminim olumlu değişim dönüşümler de olmuştur. Ben genel halden bahsediyorum.
işten eve gelip kapıdan girdiğinizde kapının, anahtarın ayakkabılığın evdeki kedinin mutfaktaki bardağın sürekli konuştuğunu hepsini duymak zorunda kaldığınızı düşünün. Mevcut medya ve iletişim ekosisteminde, algoritma batağında hissettiğimiz derin çaresizlik ve mutsuzluk tam olarak bu ve kendimizi korumak adına doğal kaçışlarımız ile haber kayboldu. Haber tüketimimiz de ve hatta çok acı bir gerçek ama muhakeme yeteneğimiz de… Kaydırıp okuyup geçiyoruz ya işte anlıyoruz ki bu hiç de masum olmayan bir davranış. Tıpkı Like tuşu gibi masum değil kaydırıp geçmek. Dünyada da bu durum ülkemizden çok farklı değil.
İletişim ve bilgi çağındaki insanların hatta tüm canlıların mutsuz, hastalıklı ve tüketim odaklı ve gerçeklerden gerçek gündemden ve sorunlardan uzak olmaları, sürekli paylaşım yaparken giderek bencilleşmeleri gibi, herkesin her şeyin en doğrusundan bahsedip en yanlışını yapması gibi geldiğimiz bu noktada haber ve haberci açısından da sadece gündemin nabzını tutan habersiz yanık kokan yeni bir dönem başlamıştır.
Kaydırıp geçmenin masum bir davranış olmadığını ortaya koymak yine biz habercilerin vermesi gereken bir haberdir.
Umut Kaşan.